17 Kasım 2012 Cumartesi

BEBELER VE ANALAR!

Gözlerindeki çocuk bakışlara kan lekesi bulaşacağını, küçücükken büyüyeceğini bile bile neden kurtardık biz Retaj bebeği? Eğer kurtardıysak neden koruyamadık Hanen bebeği? O bebek Filistinli değil de İsrailli olsa daha mı az yanacaktı anasının yüreği? Daha mı az yanmıştı Hiroşim'a da ölen çocukların anasını yüreği?
http://www.cnnturk.com/Yazarlar/Goksel.Goksu/Bebeler.ve.Analar/129.6688/index.html

Vücudu delik deşik olmuş bir bebek.
O bebeğin cesedine kapaklanmış bir anne.
Ve 'kan' lekesi.
O leke Gazze'den kalkıp gazetelerin birinci sayfalarına ilişerek evlerimize girmeyi başardı.

Adı: Hanen Tafeş
Doğum Tarihi: Şubat 2012
Doğum Yeri: Filistin

Daha 10 aylık.
10 ay önce, Gazze'de açtı gözlerini.
Silahların gölgesinde.
Üzerinde doğduğu toprakta büyüyemedi.

"Kaç çocuk öldü?"

İçinizde 10 aylık Hanen bebek, ev ev dolaşıp 'ölüm'ün kahreden fotoğrafıyla karşımıza dikildiği sırada, Gazze'de daha kaç çocuğun öldüğünü bilen var mı?
Peki Hanen bebeğin annesinin yüreğine düşen 'kor' parçası daha kaç yüreği dağlarsa küllenir?
Ya da küllenmesi için daha kaç bebek ölmeli?

"Hanen ve Retaj bebekler"

Hatırlayalım, iki buçuk yıl önce de Retaj bebekle tanışmıştık.
O da Filistinliydi!
Retaj bebek yaşıyor mudur acaba?
Hayatta mıdır.
Eğer öyleyse şimdi 2.5 yaşında olmalı.

Daha sekiz günlüktü Türkiye'ye geldiğinde.
O da Gazze'de ve silahların gölgesinde açmıştı gözlerini.
O da namlunun ucunda doğmuştu.
Alevlerin ortasında…
"Mavi Bebek Sendromu" nun ne olduğunu öğretmişti bize.
Doğumsal bir kalp anomalisiymiş meğer…
Minicik akciğerine hayat verecek olan atardamarında da darlık varmış…
kana yeterli oksijen gitmiyor bu yüzden vücudu morarıyormuş…
Ambargo altındaki Gazze'de kalsa ölüm kaçınılmazdı.
Biz Retaj bebeği özel bir uçakla getirip tedavi edip sonra da aynı uçakla ülkesine geri göndermiştik.

Şimdi merakımı bağışlarsanız Retaj Bebek yaşıyor mu diye soracağım.
Neden biliyor musunuz?
Sağlıklı doğmasına karşın, 10 aylıkken öldürülen Hanen Tafeş yüzünden!

'Sağlıklı olmak' kelimesini anlamsız kılan topraklarda kurtarılan bir hayatın akıbetini merak ettiğimden!

Yaşlanmaya fırsat bulamayan bebelerin,
soğuk namlulu silahlara hedef olan ve o silahlarla delik deşik edilen minik bedenlerin hafızama kazıdığı fotoğraf, 'sor' diyor, sor bakalım…

"Retaj bebeği neden kurtardık?"

Sahi neden?
Elma şekerini hiç göremeyeceğini,
görecek olsa da o elmanın kana bulandığını sanacağını,
babası ya da kardeşlerinden birinin bedeninden akan kanın elma şekerine bulaşacağını,
bombardıman sırasında korkudan annesinin eteklerine yapışacağını,
annesinin onu henüz bir kurşun isabet etmediyse "gök gürlüyor yavrum" diyerek avutacağını,
oyuncak diye şarapnel parçalarını, mermi kovanlarını belleyeceğini,
eline oyuncak bebek bile al-a-madan, toprağını kurtarmak için sahici bebekler doğuracağını,
yalnız tankla topla değil, hayatta kaldığı sürece hayatla savaşacağını,
gözlerindeki çocuk bakışlara kan lekesi bulaşacağını,
küçücükken büyüyeceğini bile bile neden kurtardık biz Retaj bebeği?

Eğer kurtardıysak neden koruyamadık Hanen bebeği?

O bebek Filistinli değil de İsrailli olsa daha mı az yanacaktı anasının yüreği?
Daha mı az yanmıştı Hiroşim'a da ölen çocukların anasını yüreği?

Nazım Hikmet,
"Çocuklar öldürülmesin,
Şeker de yiyebilsinler. " dizelerini bir grup anne için yazmış olabilir mi?

Çocukların ve yüreğine kor düşen anaların hangi milletten olduğunun bir önemi var mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder